Alternatif Çin tıbbında 5000 yıldır kullanılan ginkgo biloba günümüzde ABD ve Avrupa başta olmak üzere en çok tüketilen besin takviyeleri arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Bunun başlıca nedeni ginkgo biloba ağacının yapraklarında bulunan bazı etken maddelerin hafızayı ve diğer zihinsel fonksiyonları geliştirmesi.
Ancak yaprakların faydası beyne olumlu etkilerle sınırlı değil. Kan dolaşımının düzenlenmesinden damar tıkanıklığının önlenmesine kadar pek çok sağlık sorununun tedavisinde kullanılan ginkgo biloba hakkında yapılan bilimsel araştırmaların sayısı her geçen gün artıyor.
Bu yazıda ginkgo biloba’nın bilimsel araştırma sonuçlarına dayanan faydaları hakkında bilgiler bulabilirsiniz.
Ginkgo Biloba Ağacı
Ginkgo biloba, yaşayan en eski ağaç türlerinden biri. 1000 yaşına kadar yaşayabilen (Bazı Çin tapınaklarında bulunan ginkgo ağaçlarının 1500 yaşında olduğu tahmin ediliyor) ve bizde “mabet ağacı” (1) olarak adlandırılan ağaç, 30-40 metre uzunluğa erişebiliyor.
Ginkgo ağacı tek başına bir tür ve diğer ağaç türleriyle herhangi bir bağlantısı yok. Kökeni Çin’in küçük bir bölgesi olan bu ağaç, günümüzde Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde yetiştiriliyor.
Ağacın faydalı kabul edilen ve besin desteklerinde kullanılan bölümü ise yaprakları.
Ginkgo biloba ağacıyla ilgili ilginç bir bilgi ise, 1945 yılında Hiroşima’ya atılan atom bombasının düştüğü yerden sadece 1-2 km uzaklıktaki 6 adet ginkgo biloba ağacının patlamadan kurtulan tek canlı varlıklar olmaları ve günümüze kadar ayakta kalabilmeleri
Ginkgo Biloba Yaprağının Faydası Nereden Geliyor
Ginkgo biloba ağacının yapraklarında 40 farklı bileşen bulunmakla birlikte yaprakların fayda sağlayan etken maddeleri, bitki bazlı antioksidanlar olan “flavonoidler” ve terpenoidler.
Antioksidan flavonoidler kalp kasını, sinirleri, retinayı ve damarları serbest radikallerin tahrip edici etkisinden korurken diğer önemli bileşen terpenoid damarların genişlemesine yardımcı olarak plak oluşumunu ve damar tıkanıklığını önlüyor
Tabii ginkgo biloba yapraklarının bu olumlu etkileri temel olarak laboratuvar hayvanları üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarına dayanıyor. Son yıllarda bu bitkinin insan sağlığı üzerindeki etkisiyle ilgili araştırmaların sayısının artmasına karşın kesin bilgiler için insanların katılımıyla yapılacak daha çok sayıda araştırmaya ihtiyaç var.
Aşağıda ginkgo biloba’nın araştırma sonuçlarına dayanan bazı faydaları hakkında bilgiler bulabilirsiniz. Ancak herkesin sağlık durumu ve hastalık derecesi birbirinden farklı olduğu için ginkgo biloba ekstresi, kapsülü veya diğer bitkisel besin desteklerini kullanmaya başlamadan önce doktorunuza danışmanız en güvenli yol olacaktır.
Kaygı: Mayıs 2006 yılında “Psikiyatrik Araştırmalar Dergisi” (Journal of Psychiatric Research) tarafından yayınlanan araştırmaya göre EGb 761 (4) adındaki özel bir ginkgo biloba ekstresi, kişinin gündelik hayatını etkileyecek kadar şiddetli olan ve “genele yayılan kaygı” olarak adlandırılan kaygıları hafifletiyor ve düzenliyor
Ginkgo biloba ekstresinin diğer kaygı düzenleyici ilaçlara göre avantajı ise çok daha az yan etkisi olması ve bağımlılık yaratma riskinin bulunmaması.
Zihinsel Fonksiyonlar: Ginkgo biloba’nın zihinsel kapasiteyi artırma, hafızayı güçlendirme üzerine etkisi ile ilgili yapılan araştırmaların çoğunluğu bitkinin zihinsel fonksiyonları olumlu yönde etkilediğini ortaya koyuyor
Ancak bu araştırmaların ortak noktası ginkgo biloba’nın hafıza ve düşünme hızı üzerine olumlu etkilerinin, orta yaştaki ve herhangi bir zihinsel fonksiyon bozukluğu bulunmayan kişilerde daha çok olduğu yönünde. Bazı diğer araştırmalara göre ise ginkgo biloba ve panax ginseng birlikte alındığında çok daha etkili sonuçlar alınıyor
Ginkgo biloba aynı zamanda “Serebral yetmezlik” olarak bilinen ve beyne doğru olan kan akşının azlığı olarak tanımlanan rahatsızlığın neden olduğu baş dönmesi, baş ağrısı, depresyon, halsizlik gibi belirtilerin hafifletilmesinde önerilen bitkisel besin destekleri arasında yer alıyor.
Bunama ve Alzheimer Hastalığı: Ginkgo biloba ekstresinin bunama ve Alzheimer’dan korunma için kullanımı ile ilgili yapılan araştırmalar genel olarak birbirleriyle çelişir nitelikte.
Örneğin hafif dereceli hafıza zayıflığı yaşanan 241 kişinin katılımıyla yapılan bir çalışmada 24 hafta boyunca ginkgo biloba özütü kullanan hastaların hafızalarının belirli bir oranda geliştiği gözlemlenirken, 214 kişinin katılımıyla yapılan bir diğer çalışmada, ginkgo biloba özütünün yaşa bağlı hafıza zayıflığı yaşayan kişilerde herhangi bir olumlu etki yaratmadığı belirlenmiş.
Ginkgo biloba’nın zayıf hafıza ve yaşla birlikte zayıflayan hafızaya etkisi hakkında olumsuz sonuçlara sahip bazı araştırmalar olduğu doğru. Ancak şunu da hemen belirtmek gerekir ki, günümüzde özellikle Avrupa ülkeleri başta olmak üzere (Almanya bunlar arasında ilk sırada) pek çok ülkede, hafızayı güçlendirmek için en çok kullanılan bitkisel destekler arasında ginkgo biloba ilk sırada yer alıyor.
Ginkgo biloba’nın Alzheimer hastalığının gelişimini yavaşlatıp yavaşlatmadığı konusunda yapılan çalışmaların sonuçları da, tıpkı yaşla birlikte zayıflayan hafıza (bunama) çalışmalarında olduğu gibi, 2 farklı yönü işaret ediyor. Fakat burada önemli olan nokta ginkgo biloba’nın damarları genişleterek kan dolaşımını artırmaya yardımcı olduğunun net olarak bilinmesi.
Uzmanlar ginkgo’nun bu etkisinin, beyindeki kan dolaşımını artırarak Alzheimer nedeniyle henüz zarar görmemiş hücrelere daha çok oksijen taşınmasına yardımcı olduğu ve bu hücrelerin hastalığa karşı direncini artırdığı konusunda hemfikir.
Ayrıca bazı bilimsel çalışmalar düzenli ginkgo biloba kullanımının Alzheimer hastalarında düşünme yeteneğini geliştirdiğini, hastaların günlük aktiviteler sırasında daha az zorlanmasına yardımcı olduğunu, Alzheimer nedeniyle görülen depresyonu önlediğini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak herhangi bir beyinsel fonksiyon problemi bulunmayan kişilerde hafızayı güçlendirdiği ve düşünme hızını artırdığı bilinen ginkgo biloba’nın hafıza zayıflığı yaşan kişilere ve Alzheimer hastalarına da faydalı olabileceği düşünülebilir. Ancak bu konunun net bir şekilde kabul edilebilmesi için yukarıda da belirttiğim gibi daha fazla sayıda araştırmaya ihtiyaç duyuluyor.
Glokom: Göz içinde bulunan sıvının tam olarak boşalmaması nedeniyle artan göz tansiyonu (glokom) tedavi edilmediğinde görme kaybına yol açabilen ciddi bir göz hastalığıdır ve ülkemizde yüz binlerce insan göz tansiyonundan şikayetçi.
Genellikle ilaçlarla kontrol altına alınabilen glokom, bazı durumlarda lazer tedavisi veya cerrahi müdahale gerektirebiliyor.
Ginkgo biloba’nın antioksidan özelliğinin göz sağlığı üzerinde nasıl bir etki yarattığı konusunda son yıllarda yapılan az sayıdaki araştırmada, göz tansiyonun ilerleyişinin durdurulması ve tedavisi için bu bitkinin kullanılabileceği yönünde umut verici sonuçlar elde edildi.
Bu araştırmalar aynı zamanda bitkinin oküler (göze ait) bölgeye olan kan akışını artırdığı için genel olarak göz sağlığını korumaya katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca ginkgo biloba ekstresinin diyabet nedeniyle retinası zarar gören hastalarda renk hassasiyetini geliştirdiği yönünde araştırmalar da mevcut .
Şizofreni: Ginkgo biloba ekstresinin, şizofreni tedavisinde kullanılan ve sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçlarla birlikte kullanımının bu ilaçların etkisini artırarak, şizofreninin kişinin hayatını olumsuz etkileyen belirtilerini hafiflettiği yönünde araştırma sonuçları bulunuyor . Ancak bu tip rahatsızlıklarda dozaj mutlaka doktor tarafından belirlenmeli.
Aşağıdaki hastalıklar ve durumlar için ginkgo biloba kullanımının etkili olup olmadığı yönünde herhangi bir bilimsel araştırma bulunmamasına veya araştırma sayısının yetersiz olmasına karşın ginkgo biloba bu durumlar için geleneksel olarak kullanılan besin destekleri arasında yer alıyor .
Yaşlanmaya bağlı makula dejenarasoynu (sarı nokta): Ginkgo yaprağı ekstresinin yaşa bağlı görme kaybı olan kişilerde belirtileri azalttığı ve görüşü geliştirdiği yönünde az sayıda bilimsel kanıt bulunuyor.
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu: Ginkgo biloba özütü çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerini hafifletebiliyor.
Migren: Düzenli ginkgo biloba kullanımının migren ataklarının sayısını azalttığı yönünde araştırma sonuçları bulunuyor.
Lif Dokusu İltihabı (Fibromyalgia): Ginkgo biloba ile birlikte kullanılan coenzyme Q-10 kapsüllerinin lif dokusu iltihabı bulunan hastalarda genel durumun iyileşmesine ve ağrıların hafiflemesine yardımcı olabiliyor.
Kolon Kanseri: Özel bir ginkgo yaprağı ekstresi olan EGb 761 kanser ilaçları ile birlikte kullanıldığında kolon kanserinin tedavisine yardımcı olabiliyor.
Yumurtalık Kanseri: Aradaki bağlantının ne olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte düzenli olarak ginkgo biloba kullanan kadınlarda yumurtalık kanseri daha az görülüyor.
Pankreas Kanseri: Pankreas kanseri olan kişilerde kanser ilaçları ile birlikte kullanılan ginkgo biloba kanserin ilerleyişini yavaşlatabiliyor.
Cinsel İşlev Bozukluğu: L-arginin, multivitaminler ve mineraller ile birlikte kullanılan ginkgo biloba’nın kadınlarda cinsel işlev bozukluğuna iyi geldiği yönünde çalışmalar bulunuyor.
Diğer Durumlar: Adet öncesi sendromu, felç sonrası tedavi, vitiligo, damar bozuklukları, radyasyona maruz kalma, hemoroid, yüksel kolesterol, damar sertleşmesi ve işitme kaybı.
Ginkgo Biloba Yan Etkileri
Ticari olarak hazırlanan ve satılan ginkgo biloba kapsülleri, ekstreleri genel olarak güvenli kabul ediliyor.
Ancak aynı ilaçlarda olduğu gibi bitkisel besin takviyelerinin de bilinçsiz kullanımının bazı yan etkilere yol açabileceği unutulmamalı. Ginkgo bazı kişilerde kabızlık, bağ ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, ciltte alerjik reaksiyonlar gibi yan etkilere yol açabilir .
Kan inceltici ilaç veya düzenli olarak aspirin kullananlar ginkgo biloba kullanmaya başlamadan önce doktorlarına danışmalı.
Kanamalı ülser ve benzer rahatsızlıkları olanlar ginkgo biloba’nın kanamayı artırıcı etkisinden dolayı bu besin takviyesini kullanmamalı. Aynı nedenden dolayı ameliyata girecek olan hastaların veya diş tedavisi görecek kişilerin en az 3 gün öncesinde ginkgo biloba kullanımını bırakmaları önerilir.
Hamilelerin, emziren kadınların, epilepsi hastalarının ginkgo biloba kullanmamaları gerekir.
Diyabeti olan kişiler ginkgo biloba kullanmaya başlamadan önce doktorlarından olası yan etkiler hakkında bilgi almalı.
Karaciğerde İşlenen İlaçlar: Karaciğerde parçalanan ilaçlar ginkgo biloba ile birlikte alındığında olumsuz etkiler yaratabilir. Düzenli olarak ilaç kullanıyorsanız ve ilacın karaciğerde işlenip işlenmediği konusunda bilginiz yoksa doktorunuza danışabilirsiniz.
Nöbet Önleyici İlaçlar (Anticonvulsant): Özellikle epilepsi tedavisinde kullanılan nöbet önleyici ilaçlar ginkgo biloba ile birlikte kullanılmamalı.
Antidepresanlar: Ginkgo biloba antidepresanlarla birlikte kullanıldığında bu ilaçların vücutta yarattığı olumsuz etkileri artırabilir.
Yüksek Tansiyon İlaçları: Ginkgo biloba tansiyonu düşürdüğü için yüksek tansiyon ilacıyla birlikte kullanıldığında kan basıncının arzu edilmeyen oranda düşmesine yol açabilir.